Nörogelişimsel bozukluklar arasında en önemlilerinden biri dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğudur. Kısa adıyla DEHB olarak bilinen bu bozukluk odaklanma güçlüğü, hiperaktivite ve dürtüsellik sorunlarına yol açar. Bu sorunlar kişinin hem özel hayatını, hem de eğitim ve iş yaşamını olumsuz etkiler. Bu yüzden dikkat eksikliği ve hiperaktivite tedavisi ihmal edilmemesi gereken bir konudur.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ilk belirtilerini genellikle çocukluk döneminde gösterir. Okul çağındaki çocuklarda bu belirtilerin fark edilmesi, tanı için uzman bir doktora başvurmayı gerektirir. Dikkat sürekliliğinin zayıflığı ve hiperaktivite, kişinin hemen tüm yaşamını olumsuz etkiler. Organizasyon ve planlama güçlüğü, günlük yaşamını sürdürmesini zorlaştırır.
DEHB’nin en yaygın belirtileri şu şekildedir:
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun en yaygın üç çeşidi vardır. Bunlardan ilki, dikkat eksikliği baskın tiptir. Bu bozuklukta dikkat eksikliği belirtileri ön plandadır. Hiperaktivite ve dürtüsellik daha az belirgindir.
İkincisi, hiperaktif/dürtüsel baskın tiptir. Bu bozuklukta hiperaktivite ve dürtüsellik belirtileri ön plandadır. Dikkat eksikliği belirtileri ise daha az belirgindir.
Üçüncüsü ise kombine tiptir. Bu bozuklukta ise hem dikkat eksikliği hem de hiperaktivite/dürtüsellik belirtileri birlikte görülür.
DEHB teşhisi konulan kişilerde tedavi süreçleri ihtiyaçlara göre şekillenir. Bu yüzden çok yönlü bir yaklaşım gerektirir. Tedavi sürecinde genellikle ilaç tedavisi ile bireysel terapi uzmanı ile psikoterapi ve psikososyal müdahalelerin kombinasyonu vardır. Bu yüzden multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Tedavi sürecinde ilaç tedavisi ve psikoterapi kadar ebeveyn eğitimi ve yaşam tarzı değişiklikleri de önemlidir.
Metilfenidat (Ritalin): DEHB tedavisinde en yaygın kullanılan ilaçlardan biridir. Metilfenidat, beyindeki dopamin ve noradrenalin miktarını artırır. Böylelikle dikkat ve davranış kontrolü konusunda kişiyi daha iyi bir noktaya getirir.
Dexedrine ve Pemoline: Metilfenidat kadar yaygın bir kullanıma sahip değildir. Ancak yine de dikkat eksikliği ve hiperaktivite tedavisi bağlamında ilaç tedavisi kapsamında kullanılır.
Antipsikotikler ve Antihipertansifler: Klonidin (Katapres), Tiyoridazin (Melleril) ve Risperidone (Risperdal) gibi ilaçlar, özellikle aşırı dürtüsellik ve agresif davranışları kontrol etmek için kullanılır.
Antidepresanlar: Imipramin (Tofranil) ve Fluoxetine (Prozac) gibi ilaçlar DEHB ile birlikte görülen depresyon ve anksiyete belirtilerini hafifletmede kullanılır.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite tedavisi için yalnızca ilaç tedavisi yeterli değildir. İlaç tedavisinin yanı sıra psikoterapi uygulamaları da tedavi sürecine olumlu katkı sağlar. Tabii terapistin alanındaki uzmanlık derecesi ve sürece katılım da bu noktada önemlidir. Bu konuda sorun yaşayan kişi veya aileler, doğru terapist seçimi konusuna özellikle dikkat etmeli.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Dikkat eksikliği ve hiperaktivite tedavisi kapsamında en sık kullanılan terapi çeşitlerinden biridir. Çocukların ve yetişkinlerin davranışlarını yönetmek için BDT stratejileri, odaklanma teknikleri ve problem çözme becerileri üzerinde şekillenir.
Davranışçı Terapi: DEHB olan kişilerde olumlu davranışları pekiştirmek ve olumsuz davranışları azaltmak için kullanılır. Bu terapide ödül ve ceza sistemleri vardır. Her iki sistem de istenen davranış değişikliğini sağlamada faydalıdır. Üstelik terapistin yanı sıra ebeveynler ve öğretmenler de bu süreçte aktif rol alır. Böylelikle iyileşme süreci hızlanır.
Aile Terapisi: Aile üyelerinin birlikte katılımıyla gerçekleşen terapi çeşididir. Bu terapide sadece DEHB olan kişiler değil, aynı zamanda aile üyeleri de süreç hakkında bilgi sahibi olur. Böylelikle çocuklarının davranışlarını nasıl yönetebileceklerini öğrenirler. Aile terapisi sayesinde ailede iletişim ve iş birliği artar.
İlaç ve psikoterapi yöntemlerinin yanı sıra dikkat eksikliği ve hiperaktivite tedavisi kapsamında farklı yöntemlerden de yararlanmak mümkün. Kısaca ifade edecek olursak bu yöntemler şu şekildedir:
Diyet ve Beslenme: Dengeli bir beslenme programı, DEHB olan kişilerin davranışlarını kontrol etmelerine yardımcı olur. Özellikle şekersiz ve omega-3 bakımından zengin bir beslenme programı bu konuda daha faydalıdır. Kişi ne kadar sağlıklı beslenirse dikkat eksikliği ve hiperaktivite tedavisi o kadar düzgün ilerler.
Düzenli Egzersizler: DEHB tedavisinde düzenli fiziksel aktiviteler de sürece olumlu katkılar sağlar. Kişinin enerjisini olumlu şekilde atması, dikkatini toplamasına ve hiperaktivitesini kontrol etmesine yardımcı olur. Yürüyüş ve nefes egzersizleri başta olmak üzere bu tür egzersizler DEHB tedavisinde çok faydalıdır.
Uyku Düzenlemeleri: Yeterli ve kaliteli uyku sayesinde birçok psikolojik sorunda önemli iyileşmeler elde etmek mümkün. Sağlıklı ve yeterli bir uyku, bilişsel fonksiyonların düzgün şekilde çalışmasını destekler. Bu yüzden dikkat eksikliği ve hiperaktivite tedavisi için de uyku sağlığı ve hijyenine dikkat etmek önemli kazanımlar sağlar.