Eski bir Türk bankacısının ABD’nin İran’a yaptırımlarını ihlal etmesinden dolayı suçlu bulunduğu dava, Temmuz 2016 darbesi girişiminin başganı olduğuna inanan Pennsylvania merkezli vaiz Fethullah Gülen’in arkasında ABD’nin bulunduğunun açık bir göstergesidir. Başkan Recep Tayyip Erdoğan dedi.

Erdoğan, Fransa’dan dönerken kendisiyle birlikte bulunan gazetecilere, Gülen ve yakın yardımcılarının 1999’dan beri yaşadığı büyük bileşene atıfta bulunan gazetecilere verdiği demeçte, “Bu, ABD’nin Pennsylvania’nın arkasında olduğunu ortaya koydu.”

“ABD’nin Fethullahist Terör Örgütü olan FETÖ [Fethullahist Terror Organization] liderliğini 400 dönüm arazi tahsis eden ABD’dir. Tüm [Gülen’in] villaları [ABD’nin] altında korunmaktadır” dedi.

Türkiye, Gülen’in ABD’den iadesini talep etmiş ve darbe girişimiyle bağlantılı olduğunu kanıtlayan dosyalarla dolu dosyalara sahip olduklarını belirtmekle birlikte ABD hukukçuları henüz olumlu bir yanıt vermemiştir.

İki müttefik arasındaki sorunlu ilişki, New York’taki dava nedeniyle, devlete ait Halkbank’ın eski genel müdür yardımcısı Hakan Atilla’nın İran’a yaptırım yaptırımlarından kaçmaktan dolayı altın-for-oil ticaretiyle uğraştıktan sonra suçlanıyor. İranlı Türk işadamı Reza Zarrab.

Ankara, davanın hakimi, Richard Berman ve öncülü Preet Bharara’yı “FETÖ ile Türkiye’ye karşı işbirliği” iddiasıyla suçladı.

“Bu, FBI, CIA ve hakim Richard Berman, FETÖ teröristlerinin Aralık 17 ve 25 [2013 yolsuzluk davaları] yoluyla başaramadığı şeyleri gerçekleştirirken” reddetti “şeklinde nitelendirilen bir olay,” Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ geçtiğimiz günlerde devlet tarafından yönetilen Anadolu Ajansının 7 Ocak’ta haber verdiğini söyledi.

ABD rolü hakkında ‘şüphe yok’

Atilla hakkındaki hızlı yasal süreç ve mahkumiyet ABD’nin Gülen’in arkasında olduğuna “şüphe yok” diyen Erdoğan, gazetecilere verdiği demeçte, ABD’nin “Türkiye’nin Gülen’in iadesi talebi üzerine onlarca adım rağmen bir adım atılmadığını” dile getirerek, belgeler ve kanıtlar Adalet Bakanlığı tarafından sunulmaktadır. ”

“Fakat biz onu takip etmeye devam edeceğiz” diye söz verdi.

Türkiye, ABD aleyhinde yasal işlem öngörüyor

Erdoğan ayrıca, Türkiye’nin Atilla davasıyla ilgili “dava açabileceğini” belirtti.

“Gerekirse Hakan Atilla davasıyla ilgili olarak ABD aleyhinde dava açabiliriz. “[New York davası] bankamızın uluslararası ismini kirlettiğinden, Halkbank’ın bir dava açma hakkı var” dedi.

Türkiye cumhurbaşkanı, Atilla davasını “arsa parseli” ile işaretlenmiş bir “siyasi” olarak nitelendirerek, mahkemeye tanıklık eden kaçak eski bir kolluk görevlisinin FBI’dan 50.000 dolar alacağını itiraf ettiğini belirtti. “Bu gerçekten doğruysa , tüm adalet sisteminizin çöktüğü anlamına geliyor “dedi.

Erdoğan, “Bütün bu konular Türkiye ile ABD arasındaki yargı ilişkisine ciddi şekilde zarar verdi. İşbirliğimiz ciddi şekilde zarar gördü” dedi.

‘ABD kendi terör tanımını yaptı’

ABD başkanı terörle mücadele konusunda, Ankara’nın “FETÖ ve Suriye Kürdistan Halk Koruma Birimleri (YPG)” konusundaki “hayal kırıklığını”, Irak İslam Devletine karşı yürüttüğü kampanyada ve ” Levant (İSİL).

“ABD, terörle mücadelede kendinden yapılmış bir tanım kullanıyor. Örneğin, ABD tarafından terörist olmakla suçlananların bazılarının terörizmle herhangi bir bağlantısı yoktur. Yakın tarihli İran ve Pakistan hakkındaki ABD demeçleri bu perspektiften değerlendirilmelidir. Bazı ülkelere baskı yapmak ve onları parçalamaya çalışmak ne anlama geliyor? Bunlar düşünce kışkırtıcısı konular “diyor Erdoğan.

‘Sert vurmak’

Ankara YPG’yi Türkiye, AB ve ABD tarafından yasadışı bir terör örgütü olarak kabul edilen Kürdistan İşçi Partisi’ne (PKK) organik olarak bağlı olarak görüyor

Erdoğan, Washington’un “asla Kuzey Suriye’yi terör koridoru haline getiremeyeceklerini” ve “[deneselerse] onlara çok fazla vurmak için” söz verdiğini söyledi.

“Bu konuda kararlı olduğumuzu bilmeliler. Terör koridorunun bir parçası olarak gördükleri alanlar mezarları haline gelebilir “diyerek, Türkiye’nin sınır ötesi Fırat Kalkanı Operasyonunu 2016 yılının sonunda başlayan ve yaklaşık 2.000 metrekarelik alana sahip olan Suriye’nin kuzeydoğu yönünde hatırlatarak, Türk kontrolü altında kilometrelerce.

Erdoğan, Türk medyasını “ABD perspektifinden değil, Türk perspektifinden” YPG ile ABD’nin işbirliği konusuna bakmaya da çağırdı.