Roma İmparatorluğu, çok uzun süreli ve geniş bir tarihî döneme yayıldığı için pek çok ilginç detay barındırır. İşte Roma İmparatorluğu hakkında bazı ilginç bilgiler:
Batı Roma İmparatorluğu’nun başkenti Roma, ancak 330 yılında İmparator I. Konstantin yeni bir başkent kurdu: Konstantinopolis (günümüz İstanbul). Böylece Roma İmparatorluğu ikiye ayrılmış gibi görünse de resmi olarak bir imparatorluk olarak kalmaya devam etti. Doğu Roma İmparatorluğu, Batı’nın yıkılmasından (476) sonra 1000 yıldan fazla varlığını sürdürdü ve bu imparatorluk, modern tarihte Bizans İmparatorluğu olarak bilinir.
Roma İmparatorluğu genişlemesini ve gücünü sağlam bir yol ağı ile destekledi. Roma yolları, İmparatorluğun neredeyse her yerine erişim sağlıyordu. “Tüm yollar Roma’ya çıkar” sözü, bu iyi düşünülmüş ve sistematik yol ağını sembolize eder. Roma yolları, askerî harekâtlar ve ticaret için çok önemliydi; bu yolların bir kısmı bugün hâlâ kullanılmaktadır.
Mısır’ın son firavunu olarak bilinen Kleopatra‘nın oğlu Sezarion, Roma İmparatoru Julius Caesar‘ın oğluydu. Ancak Sezar’ın ölümünden sonra Sezarion, Roma’daki güç mücadelelerinin bir parçası oldu ve kısa süre sonra öldürüldü. Böylece, Roma İmparatorluğu, Mısır’ı doğrudan kontrolü altına aldı ve bu büyük uygarlık Roma’nın bir eyaleti haline geldi.
Roma’nın eğlence anlayışının en bilinen örneklerinden biri gladyatör dövüşleriydi. Gladyatörler, genellikle köleler, suçlular ya da savaş esirleriydi ve hayatları pahasına dövüşürlerdi. Fakat her dövüş ölümle sonuçlanmazdı. Halkın verdiği işaretle (çoğunlukla baş parmak yukarı veya aşağı) gladyatörün hayatı bağışlanabilir ya da ölüme gönderilebilirdi.
İmparator Caligula, tarihe tuhaf ve dengesiz davranışlarıyla geçmiştir. Bir keresinde atını senatör yapmayı planladığı bile söylenir. Ayrıca, onun saltanatı sırasında Romalılar arasında paranoya ve korku egemen olmuştu; zira kendisine karşı olduğunu düşündüğü herkesi öldürtmüş ya da sürgüne göndermiştir.
M.Ö. 6. yüzyılda İmparator Augustus, Vigiles adı verilen ilk profesyonel yangın söndürme birliğini kurdu. Roma’da yangın tehlikesi çok yaygındı, çünkü çoğu bina ahşaptan yapılıyordu. Vigiles birliği, hem yangın söndürme hem de gece devriyesi görevlerini üstlenmişti.
İlk başlarda Roma İmparatorluğu, Hristiyanlığa büyük bir tehdit olarak baktı ve Hristiyanları sert bir şekilde cezalandırdı. Ancak İmparator Konstantin 312 yılında Hristiyanlığı resmen kabul etti ve 313’te Milano Fermanı ile Hristiyanlığı serbest bıraktı. Bu, Roma İmparatorluğu’nda Hristiyanlığın yayılmasını hızlandırdı ve 380 yılında İmparator I. Theodosius Hristiyanlığı devlet dini haline getirdi.
Roma’nın güçlü lejyonlarından biri olan IX. Hispana Lejyonu gizemli bir şekilde ortadan kayboldu. Tarihçiler, bu lejyonun nereye gittiğini ve nasıl kaybolduğunu kesin olarak bilememekte. Bu lejyonun, Britanya’da Piktlerle (İskoçyalı kabilelerle) yapılan bir savaşta tamamen yok olduğu ya da başka bir cephede kaybolduğu düşünülmektedir.
Roma İmparatorluğu’nun büyüklüğü ve etkisi, dünya tarihini şekillendirmeye devam etti ve bu yüzden bu tür ilginç hikayeler halen merakla keşfediliyor.